The sky is fallin', and it's
-gökyüzü düşüyor ve
Early in the mornin', but it's
-sabahın erken bir saati , ama
Okay somehow
-bu bir şekilde iyi
I spilt my coffee, it went
-kahvemi döktüm,
All over your clothes
-senin giysilerinin üstüne döküldü
I gotta wear mine now
-şimdi, kendiminkileri giymem lazım
And I'm always, always, always late
-ve ben , hep , hep , hep geç kalırım
And my hair's a mess
-ve saçlarım rezalettir
Even when it's straight
-düzken bile
But so what?
-ama , e ne olacak?
I'm better off everyday
-her gün daha iyiyim ( her gün, bir öncekinden daha iyiyim)
When I'm standing in the pouring rain
-yağmurda ayakta dururken
I don't mind
-umursamıyorum
I think of you and everything's alright
-seni düşünüyorum ve her şey çok iyi
I used to think i had it good
-iyi olduğumu düşünürdüm
But now I know that I'm misunderstood
-ama şimdi biliyorum ki, yanlış anlaşıldım
You would say
-söyleyebilirdim
I'm better off in everyway
-her şekilde daha iyiyim
My friends keep calling, they say
-arkadaşlarım hala arıyorlar
They say I'm stallin
-oyalandığımı söylüyorlar
They wanna meet you now
-senle şimdi tanışmak istiyorlar
I tell them hell no,
-onlara olmaz dedim
I say we're trying to lay low
-gizli tutmaya çalıştığımızı söyledim
Don't wanna lose what I've found
-bulduğum şeyi kaybetmek istemem
Things are finally, finally lookin' up
-işler sonunda , sonunda iyiye gidiyor
Oh, my feet are on the ground even though i'm stuck
-oh, ayaklarım yere basıyor , saplanıp kaldığımda bile
But so what?
-ama , e ne olacak?
I'm better off everyday
-her gün daha iyiyim ( her gün, bir öncekinden daha iyiyim)
When I'm standing in the pouring rain
-yağmurda ayakta dururken
I don't mind
-umursamıyorum
I think of you and everything's alright
-seni düşünüyorum ve her şey çok iyi
I used to think i had it good
-iyi olduğumu düşünürdüm
But now I know that I'm misunderstood
-ama şimdi biliyorum ki, yanlış anlaşıldım
You would say
-söyleyebilirdim
I'm better off in everyway
-her şekilde daha iyiyim
Things are finally, finally lookin' up
-işler sonunda , sonunda iyiye gidiyor
Oh, my feet are on the ground even though i'm stuck
-oh, ayaklarım yere basıyor , saplanıp kaldığımda bile
Even though i'm stuck
-saplanıp kaldığımda bile
But so what?
-ama , e ne olacak?
I'm better off everyday
-her gün daha iyiyim ( her gün, bir öncekinden daha iyiyim)
When I'm standing in the pouring rain
-yağmurda ayakta dururken
I don't mind
-umursamıyorum
I think of you and everything's alright
-seni düşünüyorum ve her şey çok iyi
I used to think i had it good
-iyi olduğumu düşünürdüm
But now I know that I'm misunderstood
-ama şimdi biliyorum ki, yanlış anlaşıldım
Yeah, yeah
yeah - yeah
I'm better off in everyway
-her şekilde daha iyiyim
I'm better off today
-bugün daha iyiyim
The sky is fallin', and it's
-gökyüzü düşüyor ve
Early in the mornin', but it's
-sabahın erken bir saati , ama
okay
-bu iyi