13 horses swimming in the sea
-13 at denizde yüzüyor.
Waiting for someone to find them
-Onları bulacak birini bekliyorlar.
Their ship is gone
-Gemi gitmiş
and now they are alone
-Ve şimdi yalnızlar
With water everywhere around them
-Onları çevreleyen suyla beraber.
The men were saved
-Adamlar kurtulmuş
From the sinking ship
-Batan gemiden
Right before it started to burn
-Gemi yanmaya başlamadan önce
And while they're safe
-Ve onlar kurtulmuşken
Their loyal friends need help
-Vefalı arkadaşlarının yardıma ihtiyacı var
Patiently waiting for their turn
-Sabırlı bir şekilde onların dönüşünü bekliyorlar.
13 horses swimming in the sea
-13 at denizde yüzüyor.
They don't even know it's pointless
-Bunun amaçsızca olduğunu bile bilmiyorlar.
Their pride remains
-Bir gururları var elde kalan.
But this time it won't help
-Ama şimdi o gurur da onlara yardım etmiyor.
They used to be so tall
-Çok uzun boylulardı.
And sudennly they're small
-Aniden küçülmeye başladılar (Suya battıkları için)
There's a couple waiting far behind
-Arkalarda, uzakta bekleyen bir çift var
So they will be out of sight
-Bu yüzden onlar görmeyecek
But then who cares –
-Ama sonra kim umursarsa umursasın
They're dying anyway
-Herşeye rağmen ölüyorlar.
All of them are doomed this night
-Herbiri bu gece ölüme mahkum.
11 horses swimming in the sea
-11 at denizde yüzüyor.
The sea they fought was just a river
-Bu deniz onların dövüştükleri bir nehir sadece.
They're used to this
-Bunu kullanırlardı.
It's probably just a race
-Muhtelemen bu sadece bir yarış
That helps to ease their minds
-Akıllarını rahatlatmaya yardımcı olan.
But where's the finish line
-Ama bitiş çizgisinde
The night grows dark
-Gece kararmaya başladı.
The body wants to rest
-Vücutları dinlenmek istiyor
It hurts to breathe
-Nefes almak canlarını yakıyor.
And still they do their best
-Ve hala onların en iyi arkadaşları olmayı sürdürüyorlar.
They want to live
-Yaşamak istiyorlar.
No matter for how long
-Uzunluğu önemli değil
Their thoughts all disappeared
-Düşünceleri tamamen kayboldu
'Cause now they're really scared
-Çünkü şimdi gerçekten korkuyorlar.
7 horses struggling in the sea
-7 at denizin içinde can havliyle mücadele ediyor.
Waiting for someone to find them
-Birinin onları bulmasını bekliyorlar.
They don't look back
-Arkalarına bakmıyorlar.
'Cause what's the point of that
-Çünkü bunun sonu...
There is only death behind them
-Onların arkasında sadece ölüm var.
They cry for help
-Yardım için ağlıyorlar
But help will never come
-Ama yardım hiç gelmeyecek
They don't know where to swim
-Nerede yüzeceklerini bilmiyorlar.
Or what they're swimming from
-Ya da nereden yüzeceklerini...
They try to swim some more
-Biraz daha yüzmeye çabalıyorlar.
When panic starts to spread
-Panik yayılmaya başladığında
They're swimming in to shore
-Sahilin içinde yüzüyorlar
But only in their heads
-Ama sadece kafaları var.
The 3 last horses
-Son 3 at
Dying in the sea
-Denizin içinde ölüyor.
Shouting out their cries but no one
-Kimse haykırıyor ağlayışlarını
They're born to win
-Kazanmak için doğmuşlar
They're screaming in their hearts
-Kalplerinde çığlıklar atıyorlar
The strength of thousand men
-Binlerce adamın gücü
They're fighting to the end
-Onlar son için kavga ediyorlar.
The sun is out
-Güneş batıyor.
Birds are everywhere
-Kuşlar heryerde.
They're flying high
-Yükselere uçuyorlar.
Surfing in the air
-Havada sörf yapıyorlar.
It's nice to live
-Bu yaşamak için güzel
When life is such a blast
-Hayat böylesine lanet olduğunda
One horse that swims
-Yüzen bir at var
It seems to be the last
-Son kalan oymuş gibi duruyor.
The thirteenth horse
-13. at
Has always been the best
-Her zaman en iyisi
His honour will be proud
-Rütbesi vakur olacak
But now he wants to rest
-Ama şimdi dinlenmek istiyor.
He's longing for his home
-Evini çok özlüyor
The girl will give him food
-Kız ona yiyecek verecek.
'Good boy' - she'll say
-'İyi çocuk' diyecek ona
Together they will play
-Beraber oynayacaklar.
13 horses swimming in the sea
-13 at denizde yüzüyor
Soon they will be gone forever
-Çok yakında sonsuza kadar yok olacaklar
And while they swim,
-Ve onlar yüzerken
One thing still remains
-Bir şey hala değişmeden duruyor.
And that's the hope that never dies
-Asla ölmeyecek olmanın umudu...
It never dies
-O asla ölmez
It never dies
-O asla ölmez.